Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

VERNANT – "ESKİ YUNAN’DA MİT VE TRAGEDYA" OKUMA NOTLARI

Resim
ESKİ YUNAN’DA TRAGEDYANIN TARİHSEL MOMENTİ Eski Yunanların tutarlı bir sistem halinde örgütlenen, ilkelere dayalı saltık bir hukuk düşüncesi yoktu. Onlar için adeta hukuk dereceleri vardı. Bir yandan hukuk gerçek otoriteye, zorlamaya dayanıyordu; öte yandan kutsal güçleri: dünyanın düzenini, Zeus’un adaletini devreye sokuyordu. İnsanın sorumluluğuna ilişkin ahlaki sorunları da gündeme getiriyordu. Bu bakış açısından Tanrısal Dike’nin kendisi de belirsiz ve anlaşılmaz görünebilir: İnsanlar açısından, akıldışı bir kaba güç öğesi içerir. Yalvaran Kadınlar’da kratos kavramının iki zıt anlam arasında yalpalandığını görürüz; sözcük kimi zaman meşru bir otoriteyi, hukuken temellendirilmiş bir el koyuşu, kimi zaman da hukuka ve adalete en şiddetli muhalif yanı içinde kaba gücü belirtir. Aynı şekilde Antigone’de de nomos sözcüğü, çeşitli baş kahramanlar tarafından kesinlikle birbirlerine zıt değerlerle kullanılmaktadır. Tragedyanın gösterdiği, bir başka dike’ye karşı mücadele halind...

TERRY EAGLETON - "TATLI ŞİDDET" (Okuma Notları)

Resim
GİRİŞ: Trajedi, tarihsel konjonktürlerin kavgalarıyla ilgilenir ama acının, kökü türsel varoluşumuzda bulunan boyutları da olduğundan, insan tabiatının daha doğal ve maddi gerçeklerini de göz önüne alır. (14) YIKINTI HALİNDE BİR TEORİ: Nietzsche’ye göre, dünya gerçekte okunaksızdır, dolayısıyla “trajik bilgi” korkunç sezgilerini katlanır hale getiren sanata ihtiyaç duyar ve dünyanın anlamsızlığına değin bir anlayışı kuşatır. Ayrıca bilginin sınırlarına, felsefede Kant ve Schopenhauer’in anımsattığı hudutlara dair bir anlayışa da yol açar; trajik kültürün yeniden doğuşu bu kuşkuculuktan çıkabilir, böylece mitin bir kez daha boy vermesi ve bilgeliğin bilimi yerinden etmesi mümkün hale gelir. Öyleyse trajedinin gizem ya da anlaşılmazlığa işaret ettiği varsayılırsa, onun felsefeyle kavgalı olması hiç de şaşırtıcı değildir. Sözcüğün bu anlamında trajedi, bir karşı-Aydınlanma’dır. (42) Tragedya, sosyo-söylemsel bir düzenin merkezindeki kaosu dışa vurur; ama o düzenden sıyrılan “t...

Aiskhylos – Orestes Üçlemesi (Oresteia) NOTLAR

Resim
Oyun 458 yılında Akropolis’in (Atina) güney yamacında bulunan Dionysos Tiyatrosunda oynanmıştır. Agamemnon 1. Prolog: Gözcü (1-39) (i) Gözcü’yü oynayan oyuncu, skênê denilen kulis kapısının üzerindedir. (ii) Gözcü’nün ilk sözü: “Çektiğim eziyetler sona ersin...” *Gözcünün beklediği nedir? Truva’nın düştüğünü haber verecek meşale ışığı… Gözcü bekleyişin zorluklarından tükenmiş bir haldedir. Bir de “Erkek iradeli kadın” (Çeviride “erkekçe hesapçı”) (Klytaimestra) sabırsızlanmaktadır. *KADIN – ERKEK: Oyun boyunca, toplumsal rollerin sürekli olarak yer değiştirildiği gözlenecektir. (iii) Meşale: “Sevinç getirecek” tir. Ve meşale görünür (20) Meşale göründükten sonra sevinç kısa sürer. Gözcü’nün endişesi devam eder.  Daha fazla konuşmak istemez: “Dilimde öküz asılı”: Orpheci konuşma biçimi. “Saray kendi konuşsun. Apaçık konuşur ya!” 2. Koro Girişi  (40-257) (i) eisodoi denilen girişten ağır ağır gelirler. Koro 12 yaşlı-kostümlü oyuncudan oluşmaktadır. Ork...